hudaverdinin gozlugu

iyi ki sen, ilelebet sen…

çok ama çok ilginç duyguların yaşandığı andır. mis gibi istanbul havasında (ki o an her yer mis gibidir) eller hiç umulmadık bir anda birleşir, sonsuza kadar sürsün istenir, hatta ilk anlarda salağa yatılır fakat çok güzel duygudur vesselam, sonrası pek hoş olmayabilir hatta onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz, belki bu platonik aşk son bulabilir fakat her şeye rağmen platonik aşkın elini tutmak kadar zevk veren bir olay yoktur daha dünya üzerinde...

Önceden dinleyenlerle dalga geçerdim. Daha sonra öyle bi acı yaşadım ki insanların neden dinlediklerini anladım. Bende dinledim.

para kazanmaya dair bir gerçek açık ve net.

Batıkent olduğu aşikardır.

Bir dağ yıkılıyor ah içerimizde
Bir çiçek büyütmüşüz saksıya sığmaz
Ne sevmekten korkmak ne zulümden korkmak
Bize yakışmaz

Söyle bir kırık hava döneyim
Turna uçsun içimde
Ben seni nasıl sarıp nasıl seveyim
Hayalimde düşümde

görsel

bu sene itibariyle başıma gelendir. her okul günü ayrı bir hikaye dinliyorum, arada annemle okula gidip sınıf arkadaşlarına falan bakıp tihehehe tiplere bak diyorum. eğlenceli oluyor.

yatmadan önce yanıma gelip dedi ki annem, bugün ahlaksız bir teklif aldım. allah allah, neymiş dedim. sınavda sorumlu olup da bulamadığı bir kitap vardı, sınıftaki kızlardan birinde varmış. kitabından fotokopi çektiriim demiş kıza, o da kabul etmiş. bu sabah da mesaj atmış ki abla ben sana kitabı veriim, fotokopiden değil kitaptan çalış, sonra özet çıkar, özeti de bana ver. annem çeşitli hamlelerle kibarca reddetmiş kurnazı. ben olsam o kızın muhatabı, gayet net bir şekilde hassiktir lan derdim. annem dememiş, iyi de etmiş.

Yılların öğrencisiyim, ben böyle yüzsüzlük görmedim. Utanmıyorlar da arkadaş.

Cok, cok sevdiğim bir türküdür.

amca kim lan. uzak olsunlar. dayı diyorum.